Günlük yaşam, üzerine düşünülünce aslında bir komedi şovundan farksız. Her gün, birbirinden garip olaylar silsilesi içinde, kah kendi kendimize gülüyor kah başımızı duvarlara vuruyoruz. Şimdi, bu yazıda, evdeki sessiz ama bir o kadar da önemli kahramanlarımızdan, elektrikli süpürgelere ve onlarla yaşadığımız trajikomik anlara bir bakış atalım.
Bir elektrikli süpürgeyi kim icat etti bilmiyorum ama kesinlikle dans etmeyi seven biri olmalı. Bu aletle evde vals yapmaya çalışmak pahasına, etrafımdaki her şeyi köşe bucak temizlemeye çalışıyorum. Kablo hep bir yerlere takılıyor, süpürgenin başlığı kendi halinde bir fok balığını andırıyor ve ben bu süreçte bir tür modern dans sanatçısına dönüşüyorum. Acaba "Elektrikli Süpürgeyle Dans" adında bir Broadway müzikali yapılabilir mi?
Evdeki en büyük gizemlerden biri, çamaşır makinesinin gizli bir çorap yeme alışkanlığı olup olmadığı. Ciddi anlamda, bu çoraplar nereye gidiyor? Bir çift halinde çamaşır makinesine atıyorum ama sanki makine içinde bir sihirli portal varmış gibi, sadece bir tanesi geri dönüyor. Acaba çamaşır makinesinin ardında, tek çorapların yaşadığı gizli bir dünya mı var?
Bir diğer ev içi safari maceramız da televizyon kumandasını bulma çabası. Kumanda nerede? Kanepenin kıvrımlarında mı yoksa yemek masasının altında mı? Belki de evcil hayvanımız onu bir hazine gibi saklıyor? Ne zaman film izlemek istesek, bu küçük cihazı bulmak için bir oturma odası safari'sine çıkmamız gerekiyor. Ve bulduğumuzda, hemen hemen her zaman pil bitmiş oluyor.
Ve tabii ki, mutfakta geçen serüvenlerimiz... Tarif kitapları ve yemek bloglarındaki yemekler her zaman mükemmel görünüyor. Ancak benim mutfakta yaptığım denemeler, genellikle bu tariflerin korkunç versiyonları oluyor. "Yanlışlıkla" fazla tuz eklemek, püf noktasını kaçırmak ya da fırını yanlış derecede ayarlamak gibi mutfak kazaları, yemeğin sonunu hazırlamadan getirebiliyor. Yemek yapma süreci genellikle bir komediye dönüşüyor, tabii ki sonucu yemek zorunda olanlar için değil!
Gündelik yaşam, tüm tuhaflıkları ve sıradan anlarıyla aslında bir hazine. Belki de günlük yaşamın getirdiği bu komik anlar olmasa, hayat çok daha sıkıcı olurdu. Unutmayın, her yeni gün, gülmek için yeni bir fırsat demektir. Haydi, bugün de günlük yaşamın komik yanlarını keşfetmeye devam edin!